18 Mayıs 2010 Salı
vespa
Yıl 2017, yolun yarısına 5 kala..
İzmir' deyim.
Çok iyi olmasada güzel bir işim var.
İş yerimden kırmızı vespamla dönüyorum eve.
Yorgunum ama hissetmiyorum, çünkü bugün cuma.
Kız arkadaşımla buluşuyorum.
Siyah eteği, siyah çorabı ve kırmızı topuklu ayakkabısıyla evinin önünde beni bekliyor.
Vespamla alıyorum onu.
Çok sayıda davet almışız. Ama biz beraber geçirmek istiyoruz geceyi.
Sardunyas'a gidiyoruz.
Arkasından karaoke.
Sonra renkli kasklarımızı takarak, İzmir'i yukarıdan gören bir yere gidiyoruz.
Yanımızda şampanya var.
Vespanın radyosunu açıyorum. Cızırtılı bir şekilde Louis Armstrong'dan La Vie En Rose çalıyor.
O sırada onun manzaraya bakmasını sağlıyorum.
O kadehine ve manzarasına dalmışken, ben yüzüğü çıkarıyorum.
Evlenme teklifi ediyorum.
Tabi kabul etmiyor, naz yapması lazım.
Louis'in çatallı sesi daha gür çıkmaya başlıyor.
Gözümün içine bakıyor, gözünün içine bakıyorum.
Sarılıp, şarkıyı bitiriyoruz.
Gecenin sonuna vespa karar veriyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder